Tanshaydar'ın Mekânı
Başka bir şey yok
Kategori: Bilgisayar Oyunları, Eleştiri

Dead Space 2 İnceleme

Dead Space’in ilk oyununu uzun süre önce oynamış, hatta defalarca oynamış, hikâyesini sevmiş; baş karakterin mühendis olması ile kendimi o sessiz sakin ineğe yakın hissetmiştim. Extraction’ı Wii isimli aletim olmadığı için oynayamamış; ama Dead Space 2’nin geldiğini duyunca aylar boyu süren bir bekleyişe başlamıştım.
Oyun çıktıktan birkaç gün sonra paraya kıyıp aldım, ve diyebileceğim şey şu ki, her kuruşuna değen bir oyun olmuş; ama gerçekten bir Dead Space mi olmuş? Gelin birlikte görelim.

İlk oyun hakkında çok bilgisi olmayanlar için söyleyeyim. EA Games ilk oyunu çıkarırken, pek büyük bir beklentisi yoktu, hatta pek reklam bile yapmadı. GameTrailers.com’da arada bir video gelirdi ve ne hikâye adına ne de karakterler adına açıklama yoktu. Hatta bir korku oyunu olması bile beklenmiyordu. Visceral Games’in isim değiştirmeden önce yaptığı bu oyun, bu kadar az beklentiye ve ilgisizliğe rağmen, çok büyük özenle yapılmıştı; ve herkesi şaşırtacak bir şekilde, Dead Space çok büyük ilgi gördü. Oyunu çok sevenlerden biri de ben oldum, defalarca bitirdim, en zor seviyede her şeyi açtım. Hikâyenin altını üstüne çıkardım, hata bir Türkiye fan sitesi kurma girişiminde bile bulunduk bir arkadaşımla. Aylar geçti, yıllar geçti; ve sonunda Dead Space 2 duyuruldu.

Yalnız duyurulan bu oyun, zaman geçtikçe yanında bir sürü değişiklik getirdi. Yeni bir süit, yeni silahlar, yeni canavarlar. Oyun Resident Evil 5 gibi bir şey mi olacaktı? Tamam, Ayzekçiğim artık tecrübilydi, ne yapması gerektiğini biliyordu, o kadar çok tecrübesi vardı; ama o halen kıçı kırık bir mühendisti. Dolayısıyla, oyun survival-hororr & korku’dan çok, action-survival tarzına dönecek diye korktum. Korkularımda haklı da çıktım.

Dead Space 2, ilk oyun gibi kıçınızı güvenli bir yere dayayıp Line Gun ile geleni aşağı indirebileceğiniz bir oyun değil. Bir kere DS2 nefes nefese, oradan oraya koşuşturduğunuz, hiçbir yerde güvende olamadığınız bir oyun. Yaratıklar gelmeye başladığında hiçbir zaman tek yönden gelmiyorlar. İki tanesi sağdan gelirken, bir tanesi soldan geliyor. Üç tanesi önden gelirken, iki tanesi arkadan geliyor. Ya da on beş tane velet bir anda etrafınızı çeviriyor. Dolayısıyla, oyunda her an diken üstündesiniz. Sürekli arkanızı kontrol etmek zorundasınız, ve yaratıklar gelmeye başladığında sağınıza ateş ederken, tek atışta işi bitirip soldan geleni aşağı almak zorundasınız. Özellikle zor seviylerde oynuyorsanız, enhanced necromorphlar sizi tek hamlede alabilirler. Zorlaştırılmış, aksiyonu arttırılmış; ama bunun yanında oynanışı kolaylaştırılmış ve çevreyle etkileşimi arttırılmış bir oyun Dead Space 2. İki girişten birini yaratık gelmesin diye eşyalarla tıkamayı unutmayın!

İlk oyunda sessiz sakin, hiçbir olaya tepki vermeyen, sadece nefes seslerini işittiğimiz ve o şekilde canlı olduğunu bildiğimiz Isaac (ayzekçiğim), bu oyunda gevezenin önde gideni olmuş. Bır bır bır konuşan Isaac, bir de küfürbazın teki!

Bu defa oyunumuzda karakter bolluğu yaşıyoruz. İlk oyunda sesi soluğu çıkan sadece iki karakter varken, bu oyunda muhabbet ettiğimiz karakterler fazla. Eğer ki Dead Space: Aftermath’ı izlediyseniz, Stross karakterinin derinliğinin iyi işlendiğini göreceksiniz. Isaac’in dementia hastalığıyla birlikte Nicole’u içeren sahneler göz kamaştırıyor. Onun dışında, oyun bayan karakter bolluğu yaşıyor desek yanlış olmaz.

Psikolojik öğeler içeren oyun ve filmlere hastayım. Şu an yaptığım modun öğeleri de böyle. Isaac’in dementiası oyuna oldukça renk katmış. Lineer bir action-survival oyunundan ziyade, derinliği olan bir yapıma dönüşmüş. Isaac’in ses tonunun karaktere cuk diye oturması ile eski aşıkların diyalogları oldukça zevkli bir oyun öğesi olmuş.

Aksiyon öğeleri oldukça yükselen oyun, ilk oyundan çok farklı olmasa da, aynı çizgide devam ettiği kesinlikle söylenemez. WTF sahnelerinin ilk oyundan fazla olması değerlerini düşürmemiş. Aksine, oldukça sürükleyici hale getirmiş oyunu.

Dead Space: Aftermath’ı izlemediyseniz, Dead Space 2’nin hikâyesinden bir şeyler çıkarmak sizin için oldukça zor olacaktır. İlginç bir şekilde Downfall’dan daha kısa olan Aftermath, hikâye adına çok daha fazla şey sunuyor. Mühendis bozması kahraman Isaac’in ve oyundaki diğer bir karakterin daha Dead Space 2 başlamadan önceki hikâyesi iyi bir şekilde aktarılmış. Dolayısıyla iyi bağlanan hikâyede akılda soru işaretleri kalmıyor.

Soru işaretleri kalmıyor dedim; ama Dead Space 2 hikâye adına pek fazla bir şey de sunmuyor maalesef. Eve, Isaac’in iç hesaplaşması çok iyi aktarılmış ve hikâyesi güzel anlatılmış. Karakterlerin kişilikleri bile işlenmiş sayılır. Ama Unitology ve Marker adına yeni şeyler oldukça az. Tamam, öyle bir evren yarattılar ki, üç tane oyunu, iki tane uzun metrajlı çizgi filmi, bir sürü çizgi romanı ve hatta bir kitabı bile çıktı; ama Dead Space’in asıl olayı ilk ve ikinci oyunlarıdır. Dolayısıyla Marker ve Unitology adına en sağlam bilgilerin bu oyunlarda verilmesini beklerdim. Ne var ki, Dead Space 2’de notlar ve sesli mesajlar dışında hikâyenin bu yönüne yeterince düşülmemiş. Bu açıdan hayal kırıklığına uğradım.

Multiplayer kısmı da eğlenceli olan Dead Space 2, 2011’in ilk bombası ve açıkçası övgüyü hakedecek bir yapım olmuş. Ne var ki, eğer bir Dead Space 3 gelecekse artık hikâyeyi fazla uzatmamaları gerektiğini anlamış olmaları gerekir. Aegis 7’den Titan’a kadar gelen Isaac, artık geri kalan iki adımlık yolu da alarak Dünya’ya gelip Black Marker’ı (Orjinal Marker) yokederek intihar etmeli ve bu işe bir son vermeli.

27 şey demişler
  1. Hocam oyunun android versiyonunu oynuyorum bolum 7 yer cekimsiz ortamda atlayisi bir turlu beceremedim nasil geceriz

    mesut mete calis 9 Kasım '13 tarihinde | Cevapla

sinan için bir cevap yazınCevabı iptal et