Tanshaydar'ın Mekânı
Başka bir şey yok
Kategori: Beyazperde

[Film] Far Cry

farcrySiz, “Far Cry‘ın filmi mi varmış!” demeden önce yandaki resim ve başlıktan da anlayabileceğiniz gibi, filminin var olduğunu söyleyeyim. 2008 yılı yapımı olan film, pek tabi sinemanlara çıkmadı, Cthulhu gibi sadece DVD dağıtımı yapıldı.

Hazırlık okuduğum sene oda arkadaşımın orjinal olarak alıp getirmiş olduğu oyunu “ver bakam ne menem şeymiş acep?” diyerek alıp kurmuş, o önceden başlamış ve birkaç bölüm bitirmiş olduğu halde bir hafta sonra ondan öne geçmiş, ve o hiç bitiremediği halde hazırlık bittiği hafta ben de oyunu bitirmişimdir.

Senaryosu, oynanışı ve kalitesiyle beni büyülemiş bir oyun olan Far Cry’ın filminin hazırlandığını da bir süre önce duymuş; ama çok reklam yapılmadığını görünce âkıbetini anlamıştım. Nitekim, yeni izlediğim film beni şaşırtmadı. Uwe Boll‘un yaptığı bir film ne kadar olabilir?

Stop Uwe Ball (Uwe Boll’u Durdurun) isimli bir siteyi tamamen tesadüf eseri buldum (!). “Don’t let your favorite video game franchise be bound, gagged and raped. Together, we can make it stop.” nidalarıyla karşılaştığım ve kısaca “Uwe Ball bir oyunun nâmını daha rezalet bir film ile bitirmesin” diyen sitede, henüz Far Cry eklenmemiş.

Daha önce Alone in the Dark, ve Jason Statham‘ın nasıl olup da başrol oynadığını anlamadığım Dungeon Siege gibi filmlerle sevdiğim oyunları yerle bir etmeyi başarmış olan yönetmen, Far Cry’ı da yerin dibine sokmayı başarmış. Her ne kadar oyunun başlangıç sahnesini filme iyi adapte etmiş olsa da, filmin geri kalanının, genetiği değiştirilmiş askerlerin, müziklerin… (öeh, saymakla bitmeyecek!) vasat ve hatta vasatın altında oluşu filme de yeterince gölge düşürmüş.

Aslında, yeterli bütçe, zaman ve en önemlisi orta karar bir yönetmen ile çok başarılı bir yapım olabileceğinin sinyallerini veren Far Cry filmi, canınızın sıkıldığı ve ne yapacağınızı şaşırdığınız bir akşam üzerinde can sıkıntınızı giderebilecek bir film. Yoksa oyunun nâmına aldanıp kendinizi yakmayın.

Not: Kandil akşamları izlemeyin.

Söz uçar yazı kalır