Tanshaydar'ın Mekânı
Başka bir şey yok
Kategori: Bilgisayar Oyunları

Jurassic Park: The Game İnceleme [PC]

Sene 1993. Ben 4 yaşındayım. Henüz Bulgaristan’dayım. Televizyonumuz siyah beyazdan renkliye döneli birkaç ay olmuş. İşte o zamanlar görmüştüm ilk defa Jurassic Park filminin fragmanını… İşte o zaman halen sürmekte olan dinazor sevdam ve Jurassic Park hayranlığım başlamıştı…

Dinazorların benim üzerimde neden bu kadar büyük etki bıraktıklarını, neden canlı olan herhangi bir hayvandan ziyade milyonlarca yıl önce tükenmiş bir türün delicesine hayranı olduğumu inanın ben de bilmiyorum. Zaten bu konuda benimle aynı tutkuyu paylaşmayan birilerinin de beni anlaması imkânsız.

Türkiye’ye geldiğim dönemlerde Çiçek Dilligil’in sunduğu dinizorus adlı programı zevkle izlerdim. O dönemlerde satılan dinazor temalı dergiler, figürler, ve hatta çitoslardan çıkan minik oyuncaklar, anahtarlıklar bile vardı.
İlk filmi 1998’de televizyonda (Show TV) yayınlandığı zaman izleyebilmiştim anca… Ve o zaman ikinci film çıkalı bir yıl olmuştu. Sonra bir de üçüncü film çıkmıştı ki akıllara zarar…

Kısacası, geçirdiğim o harika çocukluğumun en büyük kısmını Jurassic Park merkezli şeyler kapsıyor, ve bunların bende yarattığı nostalji, baş döndürücü bir hal alıyor.

Elimden geldiğince içinde dinazor barındıran tüm oyunları oynadım, tüm filmleri izledim, tüm kitap/dergileri okudum. Jurassic Park’ın romanlarını bile ezberledim. Ama o ilk filmin beni hayran bırakan, defalarca izlediğim halde zerre kadar sıkmayan o atmosferine, ruhuna sadık olan sadece romanlardı…

Aradan yıllar geçti, ben büyüdüm. Jurassic Park serisi 4. film çekilecek mi çekilmeyecek mi diye uzun uzun gidip gidip geldi. Ben yeni uğraşlar edindim, yeni odak noktaları buldum( Silent Hill). Ama günlerden bir gün, 2009’da… Adventure oyunlarıyla bizi bizden alan TellTale Games’in Universal Games’ten oyunun haklarını aldığını duydum. Önce Back to the Future serisinin üzerine yoğunlaşan ekip, sonrasında öyle bir trailer yayınladı ki Jurassic Park için, ‘işte’ dedim, ‘işte bu’… Gerçekten de, o ilk filmin ruhunu böylesine yansıtabilen ilk ürün karşımdaydı. Ve bekleyiş başladı.

Aradan geçen bekleyişten sonra Jurassic Park: The Game’in episodik olacağı söylendi (her ay bir bölüm, toplamda beş bölüm); ve oyun ön siparişe açıldı. 30 dolardı ön sipariş, ve ben hiç düşünmeden bastım siparişi. Sonrasında gördüm ki, bu 30 dolar tek bir oyun için değil, tüm sezon, yani 5 bölüm için birdendi. Ve Nisan ayındaki o çetrefilli bekleyiş başladı. Nisan başı geldi, ortası geldi, sonuna yaklaşıldı. Kimseden ses çıkmadı. Tam Nisan ayının sonunda Jurassic Park: The Game’in yetişemeyeceği, oyunun şu halinin çıkışa hazır olmadığı, tüm önsiparişlerin iptal edilip paranın iade edileceği ve oyunun sonbaharda çıkacağı söylendi… İlk film olayına döndü benim için yani…

Ama TellTale Games paramı iade etmekle kalmayıp, bir de bana bir indirim çeki verdi. Dolayısıyla Kasım’ın başlarında oyun tekrar ön-siparişe açıldığında, Deluxe Edition’a (bir nevi koleksiyoncu paketi) sadece 5 dolar + kargo ödeyerek sahip oldum. Evet, indirim çekim tam 35 dolar değerindeydi.

Sonunda, bu uzun bekleyiş bitti, Jurassic Park oyunu çıktı, ve dün biraz başladığım oyuna bugünkü sınavımdan sonra aralıksız devam ederek bitirdim. Rahatlıkla söyleyebilirim ki, hayatımda gördüğüm, ve muhtemelen bir daha göremeyeceğim en iyi ‘filmden oyuna’ ürününü bitirdim!

Graphic Whore’lar için şimdiden söyleyeyim, bu oyunda sizin için bir şey yok. Siz gidip Crysis’inizi oynayabilirsiniz, ya da artık hangi oyunun peşinden salya akıtıyorsanız…
Mindless shooter arayanlar, siz modern stupidware’nize devam edebilirsiniz. 70 dolarlık kazığı da nasıl çıkarırsınız bilmem.
Adventure ruhunu kaybetmemiş insanlar varsa halen aramızda, işte bu oyun var ya, bu oyun tam sizin için.

Tamamen film evreninin içinde yer alan ve ‘canon‘ sayılan bu oyun, ‘interaktif film’ tanımının içini doldurmuş, cuk diye oturmuş. QTE (Quick Time Events – Zamanında Tuşa Basma) oynanış tarzında olan oyun, zaten en başından beri Heavy Rain’le benzer bir oynanış tarzında olacağını söyleyip duruyordu. Nitekim öyle de oldu. Tüm oyun diyalog seçmek, zamanında doğru tuşlara baskma, fare oyunları yapmak ve sırtınızı koltuğunuza yaslayıp sahneyi izlemekten ibaret.

Hadi her şeyi bir kenara bırakıp, ilk filmin atmosferini hatırlamak lazım burada. TellTale forumlarında bu bekleyişi paylaştığım hemen hemen herkes, söz birliği etmişçesine oyun çıkmadan önceki gün ilk filmi izledi; tabi ki ben de onlardan biriydim. Sonrasında başladığım oyunun, sanki gerçekten de bizi ilk filmin içine tamamiyle sokan atmosferini görünce, bunca zamandırki bekleyişime ne kadar değdiğini gördüm…
İkinci sayfa var!

5 şey demişler
  1. Oyunun birkaç eksiği olmasa sitedeki puanım daha yüksek olacaktı şüphesiz, ama az daha bekleseler hataları giderseler süper olacakmış. Bu hali bile gayet başarılı yapımın. Dediğin gibi journal muhabbeti çok üstünkörü geçilmiş, kapsamlı olsaymış ben de yazacaktım üstüne bikaç şey. Neyse, her şeye rağmen güzel bir deneyim oldu bu oyun. Gavur sitelerindeki puanların düşüklüğüne de akıl sır erdiremiyorum bu arada. Ya da bizde bir gariplik var ne bileyim.

    Oğuz 20 Kasım '11 tarihinde | Cevapla
    • Tüm yazıyı okumuş olmanıza nedense hiç şaşırmadım Oğuz abi 🙂
      Açık açık belirttiğim gibi, konu Jurassic Park olunca fanboy kelimesi benim için az kalır. Ve benim için başarılı bir ekleme olmuş.

      O tür sitelerdeki puanlama işinin nasıl döndüğünü benden daha iyi biliyorsunuzdur elbet 🙂

      Tanshaydar 20 Kasım '11 tarihinde |
  2. Benimde zamanında aklım giderdi, babama milliyet çocuk dergisi yada direk o grubun çıkardığı jurassic park dergisi aldırırdım o dergi de yanlış hatırlamıyorsam T-Rex’in başka bir parçasını verirdi. Offf ne kadar severdim ya… En son ikinci el bir kitapçıdan 2 tane dinazor kitabı almıştım, biri Tyrannosaurus Rex, diğeri de Brachiosaurus kitabıydı. Bu oyundan daha önce haberim olmadığına inanamıyorum. İlk Jurassic Park filmini tekrar izleyip oyununu da oynamak istiyorum. Zaten saçmalamadıkları sürece önüme getirecekleri herşeyi beğenebilirdim. Senden okuduğum üzere de oldukça güzel gözüküyor. Elime geçecek ilk para ile de almam lazım bu oyunu, belki devamını da yaparlar. 🙂 Çok heyecanlandım.

    Gökhan 20 Kasım '11 tarihinde | Cevapla
    • Ben hiç o T-Rex maketini tamamlayamamıştım. İçimde kalmıştır…
      Devamı konusunda, bu oyun Sezon 1 olarak geçiyor. Sezon 2 gelir mi bilemiyorum. Ortalık karıştı biraz TellTale için.

      Tanshaydar 21 Kasım '11 tarihinde |
  3. Bende kafatası ile gövdesinden birkaç parça vardı bende tamamlayamadım. Sonuçta babamın insafına kalmış birşeydi. Ancak o durumun heyecanı bile yeterdi benim için.

    Gökhan 21 Kasım '11 tarihinde | Cevapla

Söz uçar yazı kalır