Tanshaydar'ın Mekânı
Başka bir şey yok
Kategori: Linux

openSUSE İzlenimlerim [2]

Birkaç gün önce openSUSE ile ilgili izlenimlerimi paylaşmıştım. Yazıda özellikle karşılaştığım conflict ve diğer sorunlar ağırlıklıydı. Dün gece adetim olmadığı halde temiz bir format atıp tüm tecrübem ile yeni baştan başlamaya karar verdim. Sonuç: Mükemmel.

ATI driver sorunu Catalyst 10.3 ile çözüldü. Ses kartımı hiç sorun olmadan tanıtarak kulaklık takınca hem kulaklıktan hem de hoparlörden ses gelmesi sorununu da çözdüm.
Netbeans’te C++ ve Java kütüphaneleriyle sorun yaşamadım. Derlemeler gayet güzel ve düzgün çalıştı.
RPM’lere bağımlı kalmadan pre-compiled dosyalarla programları rahatça kurdum.
32-bit kütüphaneleri ile çok oynamama gerek kalmadan işlerimi hallettim.

Peki neden bu defa bu kadar kolay oldu? Bir şeyi öğrenmenin en iyi yolu onu bozmak, küçük parçalara ayırmaktır. Artık çalışmayacak hale getirdiğiniz bir şeyi gayet iyi öğrenmiş olmanız gayet muhtemel. Benim başıma gelen de bu oldu.

Önceki yüklememde ATI sürücüsünü doğru bir şekilde yükle(ye)mediğim için Gnome’un görsel efektlerinden uzak kalmıştım. Aslında görsel efekt istediğim de pek söylenemez; ama blogumdaki bir yorumda ArchLinux’un çok sade bir KDE arayüzüne sahip olduğu söylenildikten sonra şimdi ne denilmek istendiğini anladım. openSUSE’nin Gnome arayüzü de gerçekten sade. Ubuntu kullandığım günleri hatırlayınca hele, daha sade bir efektler silsilesinin hoşuma gittiğini bile söyleyebilirim. Özellikle pencerelerin keşkül titremesi yaptığım işi bırakıp çocuk gibi oynamama sebep oluyor.

Hasılı kelam, openSUSE’nin şu anda elimden geçen en iyi linux, ve hatta en iyi işletim sistemi olması sonucu çıkartılabilir. Ayrıca Salim arkadaşımıza yaptığı çıkarımı (şimdilik SUSE bir kenarda dursun, bi dolu sorunu varmış. Ubuntu paşa paşa çalışıyor.) bir kere daha düşünmesini tavsiye edeceğim. Compiz’i depodan kurmak nasıl saçmalıktır ya?


Compiz demişken, Pardus ile şu anda bir ilişki yaşamaya başlamak üzereyim. Kurumsal 2 sürümünde DVD dağıtımı yapılacak ve resmî Gnome desteği verilecek olmasının yanı sıra dört gözle beklediğim 64-bitlik sürümün de eklenecek olması beni şimdiden heyecanlandırıyor. Bu heyecanımın sebebini de bir sonraki yazımda paylaşacağım.

Not: Linux kullanarak artistlik yapmanız ortamlardan kız kaldırmanızı kolaylaştırabiliyormuş. Evet bana da saçma geliyor; ama kulağıma gelenler bu yönde. Siz şimdilik ortamınızı linux kernel’i üzerine kurun, o ortamdan her şeyi kaldırırsınız.

Söz uçar yazı kalır