Uzun süredir piyasada gezen Cloud Computing nedense çok fazla dillendirilmeye, gündemde tutulmaya çalışılıyor. Birileri güncelliğini yitirsin istemiyor. Konuşulsun diyor.
Yeni teknolojilere karşı değilim. Ama böyle bilinçli olarak sürekli konuşulduğunda insan düşünmeden edemiyor. Özellikle de “Cloud Computing’e geçiş kaçınılmazdır” sözü, Microsoft’un kendi kullanıcılarına yeni lisans aldırmak için kullandığı mottoya çok benziyor.
Sosyal medyanın yükselişine benzetmiş bazıları. Sosyal medyanın yükselişi, web evriminin getirdiği bir sonuç. Forum sistemlerinin yeni yeni yükseliş yaptığı dönemleri bilen kişiler aradaki farkı çok iyi görecektir. Cloud Computing, moda adı altında insanlara dayatılan aptalca fenomenlerldendir, doğal sükse yapan bir olgu değildir. Bunu da arkasındaki desteklere bakarak rahatlıkla anlayabiliriz.
Google’da arama yaparken bile firmalar gösteriliyor. Cloud Computing, ne olduğunu bilmeyen insanların paralarına çökmek için ustaca hazırlanmış, büyük firmalar tarafından desteklenen bir modadır.
Önemli bilgileri halka açık sunucularda saklamak, “netten kız düşürme” mantığına her ne kadar uygunsa da, aklı başında bir insan bilgilerini ve çalışmalarını halka açık bir sunucuda saklamaz. Hatta çoğu insan halka açık olmasa bile, güvenilir olmayan bir firmanın sunucusunda saklamaz. Ve eğer önemli ve orjinal bir çalışmanız varsa, bunu zaten sunucuda saklamazsınız.
Cloud Computing ise, tüm verilerinizi tanımadığınız insanların eline emanet etmenizi gerektiriyor. Askeriyede kapalı bir sistem olan Windows’u kullanmak ne derece aptallık ise, önemli bilgileri de yine kapalı olan bir sisteme emanet etmek aynı derecede aptallıktır.
Unutmadan, Dell geçenlerde Cloud Computing terimini markalaştırmaya çalıştı. Neden acaba?
cloud computing değil de, cloud gaming (OnLive) süper olacak gibi. ipodundan crysis oynuyon, düşünmesi bile heyecanlı.
O kaç yıllık proje ya, yeni popüler oldu.
Popüler kültürün eline düşenin vay haline.