Sanki daha önce bu konuyu konuşmuştuk? Hani şu üçe ayrılan insanlar… Benim tarafımda bir şey değişmedi, anime izlemeye devam ediyorum. Sizi bilemem.
Unlimited Blade Works, Type Moon‘un Fate/Stay Night isimli Visual Novel‘ından uyarlama olan film, 31 Ocak’ta Japonya’da gösterime girmişti. DVD ve Bluray’inin çıkması ise geçtiğimiz günlerde, 30 Eylül’de olmuştu. Tabi bu filmi Japonca dinleyerek izlemenin bir anlamı olmadığı için İngilizce altyazılı versiyonunu (subbed) bekledim, ve manidar bir isme sahip bir gurubun, Unlimited Translations Work’ün yayınladığını görerek indirdim.
Fate/Stay Night aslında aynı hikâyenin üç farklı senaryosu bulunan bir Visual Novel. İlk senaryonun animesi 24 bölümden oluşuyordu ve bu yapım ile tanışmam bu anime ile oldu. Sonrasında Doruk abinin tavsiyesi üzerine Visual Novel’ına başlamış ve animede 20 dakikalık bir bölümün Visual Novel’da 4-5 saate denk geldiğini görmüştüm. Prologue bile kaç günümü almıştı. Dolayısıyla yarıda bırakmış ve Doruk abinin spoiler’ları ile konu hakkında yeterince bilgi sahibi olmuştum.
Filmden haberimin olması ise yine o zamanlara dayanır, çünkü Visual Novel’ın sadece ilk senaryosu anime yapılmıştı, ikinci senaryo olan Unlimited Blade Works ise film olarak çıkacaktı. Bleach için Uquiorra karakteri neyse, Fate/Stay Night için de Archer karakteri odur, ve Unlimited Blade Works bu karakteri merkeze alan bir senaryodur. Dolayısıyla beni diğer senaryolardan daha fazla kendisine çekmişti. Filmini altı ay boyunca bekledikten sonra dün gece izleme fırsatı buldum.
Melekler ve Şeytanlar filminin nasıl bir compression işleminden geçtiğinden bahsetmiştim. Sanırım teknoloji ben görmeyeli oldukça değişmiş ve bu sıkıştırma işlemi çok büyük gelişmeler katetmiş. Elbetteki Visual Novel’daki gibi Lolita’ya bile kök söktürecek kadar uzun anlatımlar beklemiyordum; ama on dakika içinde de tüm karakterleri, Kutsal Kâse savaşını, heroic spirit’lerine özünü, büyücülerin soyunu, Shirou’nun geçmişini, savaşanları, amaçlarını… sanırım sayarak bitiremeyeceğim, işte böyle daha bir sürü şeyi nasıl sıkıştırdılar anlamadım. Dolayısıyla bu evrene ilk defa girecek bir kişi “ne oluyor lan burada” demezse eşektir.
Tüm bunlara tamam, olur, güzel, normaldir deyip geçtikten sonra (bu kadar genişlik bize yaramaz hocam) senaryonun epikliğini ne kadar yansıttığına gelelim. %60 diyebiliriz belki. Belki o kadar da değil. Çünkü senaryonun derinliğini aktarmak konusunda oldukça eksik kalmış film. Evet, ana çizgileri ile anlatmayı başarmış; ama bunu bize Emiya Shirou karakterini yeterince tanıtmadan, sevdirmeden, küfrettirmeden yapmış. Dolayısıyla Archer karakterinin konuşmalarından, Shirou’nun anladıklarından herhangi bir nane anlamak imkânsızlaşmış. Ve olay yine “Visual Novel’ı oynadıysanız veya en azından animeyi izlediyseniz“e dönüyor maalesef.
Anlatacak bir şey bulamıyorum. Gilgamesh karakteri zengin piçi olarak resmedilmiş. Saber kimdir nedir, kılıcı neden gözükür neden gözükmez, adı neden öküzü-kalibüüür oldu bir anda? Rin ile Shirou mercimeği fırına verdi mi yoksa vermedi mi? Sakura ne ayak? Shinji’nin Allah belasını vesin! Kotomine Kirei karakterini bile yanıstmayan yapımcılara sepet dolusu kınama. Ayrıca bir o kadar da laf.
Her şeyi geçtim de, Kotomine Kirei karakterini hiç mi yansıtmaz insan? Ne olurdu bir onbeş dakika daha ekleyip bu karakteri, amaçlarını, yapacaklarını, arzularını, düşüncelerini biraz aktarsaydınız?
Bu film ile görüyoruz ki, herhangi bir derinlikten yoksun olan popüler kültür Japonya’yı da esir almış. Eğer çok ağır eleştiriler yaptığımı düşünüyorsanız kendinizi rahatlatmak için “Visual Novel’da per frame at a time olan dövüşleri canlı canlı izledik işte” şeklinde düşünebilirsiniz, ki evet, aynen öyle oldu.
Filmin benden geçer puan alan tek yönü, Shirou’nun “King of Heroes, do you have enough swords?” şeklindeki savaş çığlığını korumuş, ve Visual Novel’daki orjinal sonu ekleyerek aslına sadık kalmış olması oldu. Ama ne yalan söyleyeyim, izlerken çok sevdim be. Valla ağzım açık izledim, adamlar baya güzel film yapmışlar. Ama siz yine de önce Fate/Stay Night animesini izleyip Visual Novel’a göz atın. Filmi en sona bırakın 🙂
Bu arada, hayvanları koruma gününüz kutlu olsun.
eyvallah anime leri severim hemn indirip izleyeyim anime yazılarını devamını bekliyoruz 😀
VN’ını okumuş biri olarak sözlerine aynen katılıyorum.
Senaryonun en hüzünlü sahnesini bile çıkarmışlar daha ne diyim. VN’ını okumayıp sadece animesini izlemiş olsam bile bir halt anlamazdım bu filmden.
FSN’ın 3 senaryosu da aslında en baştan başlıyor. Yaptığınız seçimlere göre 3 senaryodan birine giriyorsunuz. Tabii ki, UBW senaryosuna girmek için Fate’i, Heaven’s Feel senaryosuna girmek için de UBW’yi bitirmiş olmanız gerek.
Filmde bir tek 2 sahne çok hoşuma gitti. Emiya vs Archer ve Emiya vs Gilgamesh. Hoş, Emiya vs Archer’ı da adam akıllı uyarlayamamışlar, ama olsun yine de güzeldi.
Yazındaki neredeyse her şeye katılıyorum. Tek katılmadığım yer Kirei’yi anlatmamasını eleştirmen. VN’da bile UBW’yi okuyabilmek için önce Fate’i bitirmen gerek. Yani serisini izlemeden filmini izlemeye kalkışmamak gerek. Hatta VN’ın aslında bile Kirei’nin üstünde fazla durulmuyor.
Son olarak Visual Novel’ını okumak isteyenler varsa senaryolarla ilgili ufak bir bilgi…
Fate -> Giriş
UBW -> Aksiyon
HF -> Biraz daha psikolojik
Eğer bu film Kirei’nin üzerinde Visual Novel’ın derinleştirdiğinin çeyreği kadar dursaydı, üç saat olurdu, bir saat Emiya Shirou/Archer izler, iki saat Kotomine Kirei izlerdik. Doğrudan filmi izleyen hiç kimse hiçbir karaktere sempati duyamaz, anca fanboyluk yapar.
Filmin tek güzelliği, Visual Novel’daki dövüş sahnelerini canlı canlı görmüş olmamız. Tabi Gilgamesh ve Ilya sahnesi de var. Ama Archer vs Shirou’da Archer’ın en taş yürekleri bile ağlatan iç dökmesi de mi verilmez arkadaş.
Aslında bu senaryo daha çok Archer’ın kimliği/geçmişi üzerineydi, fakat animeden Archer’la ilgili hiçbir şey anlamadım. Orjinal hikayede Archer’ın kimliği dövüşten önce ortaya çıkıyordu, artık anlıyorlardı kim olduğunu. Burada dövüş başlamadan hemen önce çıkıyor.
Aslında 24 bölümlük bir seri bile FSN’ın en kısa senaryosu olan Fate’i anlatmaya yetmiyorsa, Fate senaryosundan daha uzun olan UBW senaryosunu 1 saat 45 dakikalık bir filmin anlatabilmesini beklemek zaten saçmalık olur. Daha film çıkmadan önce biliyordum böyle olacağını. Sadece 1-2 dövüş için bekliyordum. Onlardan da birinin içine etmişler.
Visual Novel’da Shirou’nun Archer ile karşılaştığı ve Archer’ın kimliğinin açığa çıktığı sahne epikti. Filmde değil.
Animede en azından elzem bilgileri veriyordu. Yani Saber’ın kılıcı neden gözükür, neden gözükmez, kılıcın adı nedir gibi ayrıntılar verilmişti. Archer’ın Shirou’ya çaktığı laflar bir şeyler anlatıyordu. Filmde yok.
Filmden bu bağlamda çok şey beklemek yanlış, evet; ama en azından 15 dakika daha ekleyerek bir şeyleri daha ayrıntılı ve içten hale getirebilirlerdi.
Ama ben yine de filmi beğendim, tekrar tekrar da izlerim 😀
Filmin böyle olacağını zaten tahmin ediyordum. O yüzden, hayalkırıklığına falan uğramadım. Bütün filmi değil de, dediğim gibi bazı sahneleri çok beğendim. 😀 Neyse artık darısı Heaven’s Feel’ın başına. Onu da 1,5 saatlik bir film yerine 30 küsür bölümlük bir seri olarak yapsalar tadından yenmez.
Heaven’s Feel için bir anket vardı. Petition Online sitesinde. Bilmiyorum ne oldu; ama Type Moon daha ekmeiğini yer bunun 😀
Daha Heaven’s Feel’ı bitiremedim. 10. gündeyim. Diğer senaryolara göre çok daha derin ve karanlık bir bir konusu/işleyişi var.
Onun 1,5 saatlik bir filmini yaparlarsa, artık pes. UBW’den de uzun bir senaryosu var. Artık neresini keserler bilemiyorum. UBW’nin Tohsaka senaryosu olmasına rağmen neredeyse bütün Tohsaka sahnelerini kesmişlerdi. Sakura senaryosunda bari bu hataya düşmesinler.
Hentai koyacak halleri yok ya 😛
Hentai’den bahsetmiyorum. 😀
Bunların date bölümü, okul çatı katındaki sahneleri… hiçbiri yok.
Mercimeği fırına verme sahnesi de yok.
Onu zaten beklemiyordum bile. Anca belki bir ön sevişme sahnesi olur diyordum, ama o da olmadı.
Yani o kadar Visual Novel oynadıktan sonra hem animede hem de filmde böyel hayal kırıklığı yaşamak bende hormonel dengesizliğe sebep oldu 😛
Şu ana kadar hemen hemen bütün VNlar’dan uyarlanmış animelerden anladığım şey… Asla beklenti içinde olma. 😀
Şimdi o dövüş sahnelerini hareketli ve aksiyon dolu görünce hevesleniyor insan ister istemez. Yani başka sahneleri de hareketli görsek fena mı olurdu sanki…
arkadaşlar merhaba.
en son 20 gun once yazılmş. umarım ılgılenen vardır.
ben ılk kez bı arkadastan duyduum fate stay night i dün başlayıp bugün bitirdim 24 bölümlük animesini. tek kelimeyle muhteşemdi. havada kalan yerler vardı. forumlarda kısa bı arastırma yaptım. archer ile emiya baglantısını ve bırkac noktayı daha pekıstırdım. artık daha da muhtesem gozumde.
filmine gelince indirdim ama henuz ızlemedim. visual novel den bahsetmıssınız. bunu anlamadım. bu vısual novel dedıgınız fate nin oyunu mu. bazı yerlerde vısual novel okudum bazı yerlerde oynadım yazıyor :S:S:.. aklım karıştı… bu konuda bana yardımcı olursanız sevınırım.
eger vısual novel oyun ise yabancı dil bilmeden oynanabılır mı ???… yoksa frp tarzı cok metın var mı oyunda ??
bıraz uzun oldu kusra bakmayın. one piece den beri hıc bu kadar heyecanlanmamıstım… yardımcı olursanız sevınırım
Bu sorularını yazdığım yazıyı okumadan doğrudan “ulan bunlar bu kadar yazmış kesin bilirler, ne okuyacam mal mıyım sorayım cevap versinler” anlayışı güderek yazdığına inanıyorum.
İkinci soruna şöyle cevap vereyim. İngilizce bilmek yetmez, çok iyi bilmek lazım. Türkçe çevirisini yapacaktık bir arkadaş ile; ama çok uzun geldi uğraşmadık. Kendisi en son neye karar verdi bilmiyorum.
samimi cevabınız için teşekkürler. sordugum ıkı soru vardı. ıkısıne de cevap vermıssınız. kesinlikle yukarıdakı tum mesajları okuduktan sonra yazdım ben mesajımı…
ayrıca ben bırısının mesajı ıcın, sizin benım mesajım hakkında dusundugunuz gıbı bır düşünceye kapılsam kesınlıkle cevap vermezdim. çünkü bu mallık olurdu…
”ben malmıyım bu kadar yazıyı okuyayım, sorayım cevaplasınlar” gıbı bı dusuncede olsam sence üyelık yapma zametıne gırermıydım…
Eğer yazıyı okumuş olsaydın Visual Novel için verdiğim linki görürdün. Eğer ne olduğunu merak ediyorsan üzerine tıklardın.
Tıklasaydın bağlantının ekşisözlüğe gittiğini görürdün. Ekşisözlüğe giden bağlantıyı görseydin uzun bir açıklamayı bulabilirdin. Hatta adam kendi blogunun linkini de koymuş bazı visual novel’ları açıklarken.
Son dediğine gelecek olursak, üyelik sistemi avatar yüklemek isteyen kullanıcılar içindir. Birisi üye olunca cebime beş lira girmiyor. Misafir üyeler de yorum yazabiliyor.
Bak buraya dikkat et, “yorum” yazabiliyor. Neden? Çünkü burası forum değil, vatandaşın birisinin “blog”u. It’s not a forum, it’s a blog. Het is niet een forum, het is een blog. Это не форум, это блог.
VN’sini tümden tamamlamış biri olaraktan, benim de düşüncelerim Tanshaydar ile hemen hemen aynı yöndedir. UBW animesinin movie olarak çıkması zaten başlı başına bir yanlıştı. Movie olmasının tek güzel olabilecek yanının, hentai sahnelerine ‘az da olsa’ yer verme ihtimâlinin olmasıydı. Ama olmadı. Yine de, bir movieye bile daha fazlasını sığdırabilirlerdi. Ama UBW de Fate Route gibi bir TV serisi olarak çıkmalıydı. Ne doğru dürüst Shirou x Rin görebildik, ne de adamakıllı bir Gilgamesh tanıtımı. Büyük bir Gilgamesh fanı olarak, içim kan ağladı. Haa hayâl kırıklığına uğradım mı? Hayır. Sonuçta, VN’nin yanına bile yaklaşamayacağı belliydi. Ama grafikler ve animasyonlar muhteşemdi, hakkını vermem lâzım. Bu arada, Kotomine Kirei’nin esas tanıtımı Heaven’s Feel rotasındadır. Çok enteresan ve önemli bir karakter olmakla beraber, Heaven’s Feel okumamış biri için, ilk izlenimden en sonuna kadar tipik bir ‘villain’ olarak tanımlanabilir. Fakat bu bir yanılgıdır. Bunun sorumlusu da anime yapımcılarıdır. Neyse… Genel olarak izletiyordu kendini. İzledim, pişman değilim. Ama Fate neymiş bir görmek istiyorum, bakayım derseniz, tercihiniz kesinlikle bu UBW moviesi değil, 24 bölümlük Fate animesi olsun. Ya da İngilizceniz varsa elbette Visual Novel. Fakat advanced seviye bir İngilizce gerektirdiğini de not düşmüş olayım.
En beğendiğim rotanın UBW olduğunu da belirtmeden geçmeyeyim, novelda muazzam olan bir senaryonun bir movie ile bir o kadar harcanması çok üzücü. Kanaâtimce içlerinde en zayıf olan rota olan Fate’in ise animesinin çok başarılı yapılmış olması ironik ama sevindirici.