Bu yaz aldığım, A+ ile geçtiğim ve raporumun kurula gönderildiği Tarih dersi, ilginç bir şekilde sıkıcı bir bilgi yığınından ziyade bir proje dersiydi.
Derse geç gittiğim için kurulmuş guruplardan birine dahil olamadım ve kimseyi tanımadığım için de kendi gurubumu kuramadım. Aslında, tek başıma altından kalkabileceğimi düşünüyordum; ama Bilkent’in her zaman dikte ettiği “gurup ile çalışma” bu derste de mevcuttu ve diğer gurubu olmayan, geç gelenlerle beraber bir gurup kurduk.
En büyük korkum, ekibin geri kalanları tarafından aptal bir siyasi meselenin veya sıkıcı bir devlet işinin tarihini araştırmak zorunda kalmaktı. Öyle olsaydı, ne ekibe katkıda bulunmakta ne de dersi geçmekte istekli olacaktım. Ne var ki, hoca fikrimizi sorduğunda kafamdan geçen iki fikri de söyledim: “Türk-İslâm tarihinde hayali varlıklar *” ve “Türkiye’de Bilgisayar Oyunu Geliştiriciliği Tarihi”.
İkincisi, hoca tarafından çok beğenildi ve ilginç bulundu. Ekip arkadaşlarımın da fikri beğenmesi ve tanıdığım kadarıyla hepsinin de çok güzel insanlar olması sonucunda proje bitirildi ve hepimiz dersi geçtik.
İsteğim dışında ekip lideri olduğum ve yönettiğim bu projenin sonucunda çıkan raporu buradan paylaşmayı uygun gördüm. Geneli benim kişisel görüşümü yansıtsa ve desteklese de, genellikle kaynaklar üzerine kurulu olduğu için akademik bir çalışma değeri taşımaktadır.
Bu alanda yapılmış ilk akademik çalışma olduğu için halka açık olması gerektiğini düşünerek buraya koyuyorum.
Son olarak, olmaz da hani, olursa diye söylüyorum, akademik çalışma olduğu için alıntılarda mutlaka kaynak gösterilmesi gerekiyor.
